Sayfalar

12 Mayıs 2008 Pazartesi

Düşünür ve Sanatçılarla geçen bir hafta

Özet

Felsefe tarihine göndermelerle Deleuze ile başlayan dönüşümü, farklı düşünürlerin gözünden okuyup değerlendiren konuşmacılar sayesinde, kimimiz felsefeye doğru bir temel okuma pratiğine giriş yaparken, kimimizde çelişkileri ele alışlarıyla hem düşünürleri hem de sanatçıları verdikleri eserler zincirinde yeniden gözden geçirme fırsatı yakalamış oldu.

Biraz rahatlamak için belki şunları söyleyebilirim:
Hayatın biraz kasfetli yanlarına bulaşmadan edemeyen Batı felsefesi içerisinde yüzerken, yine doğuyla olan temasımızı yitirir gibi hissettik kendimizi. Vücut yerine beden kavramıyla soyutlamayı hissettiren ayrıştırıcı bakış açısının yarattığı parçalılık içinden bir türlü kurtulamayıp, hayatın bütünlüğüne karşı neredeyse yaşamaktan zevk almaktan kendimizi alıkoyan bir düşünceler silsilesiyle boğuşmadığım değil hani.
(Okullarda derme çatma verilen Tasavvuf felsefesiyle büyüyüp, yoğrulduğumdandır belki..)

Tabii kestirmeden konuyu bağlama niyetinde değilim ama yine de, kendime okuma zinciri inşa ederken, mecburen o yapılmaması gerekenlere sapıp, aşırı seçmeci davranabilirim.

İşte felsefeyi de bizde iyice zor kılan ve kenara iten bu indirgemeci tavırlarımlarıma alışkın olan, şartlanmış toplum insanı olmaktan öteye bir türlü geçemeyen ben .. ;

yine kendime başka gecikmeler yaratmış olacağımı er geç farkettiğimde iş işten çoktan geçmiş olsa da, zaman kaçacakmış gibi kovalamaktan kendimi bir türlü kurtaramıyor olacağım galiba ?..

Kaynaklara dalış öncesi bir liste
(çıkaracak olursak; kimler öne çıkar derseniz?)

Öncelikle Nietzsche atlanılamaz derim.
Sonra Sipinoza ile devam eder,
bu konferans dizisine tekrar gelebildiğimde de
zaten Deleuze ile yeniden işe başlamak gerektiğini farkederim.

Derken, Antonin Artaud ile belki sanata doğru bir sıçrama gerçekleştirmeye can atar ve
b
u dizide adı geçen sanatçıları kendi içinde değerlendirmek mümkün olabilseydi;
sıralamasını meraklarım doğrultusunda yeniden yapar bulurdum kendimi..

Felsefe tarihi için adı geçebilecek (Descartes, Kant, Aristo, Hegel gibi) daha pek çok isim var tabii, onlar içinde yazılar arttıkça ara ara kavramlar dizininde gezmem gerekir derim.

Bilim felsefesi gibi merak ettiğim başka alt konulara da bir gün tekrar uğrayabilirsem, belki zaten Aristo'dan bu güne yeniden bir yolculuk yapmam mümkün olacağından, şimdilik burada durmayı yeğleyebilir, başka bir etkinliğe kadar bu konuyu rafa kaldırmamaya özen gösterir olmayı dilerim.



Hiç yorum yok:

Popüler Yayınlar

Kitaplar Yazarlar Okuma Yorum Özet Yayın Kütüphane Kaynak Cumhur KOCALAR İSTANBUL TURKEY

Psikodrama Grup Terapi Psikoloji Okul Eğitim Tiyatro An Felsefesi Cumhur Kocalar İstanbul Turkey