Sayfalar

17 Aralık 2008 Çarşamba

insanolmapaltformu.org ve Kuantum Mekaniği

Konferans

insanolmapaltformu.org emeği geçenlere teşekkürler.

Disiplinlerası alanlara ilgi duyan okuyucularımız için (özellikle de filozof, matematikçi, fizikçi olabilenlerden) kuantum fiziğini anlamaya yönelmiş olanların toplumumuzdaki varlığı her ne kadar yabancı ülkelerdekiyle karşılaştırılamayacak derecede az olsada, en azından bu konunun popüler yanında oluşan ve artan merakı gidermek adına, bir okuma ve yorum yaklaşımı geliştir(ebil)meye yönelik olarak, ortak değer yargıları ve varoluşsal gereksinimlerden hareketle, ama daha nitelikli bir toplumsal bilinç kazanmaya dönük tarzda okuma araştırmaları yapılabilir sanırım. Bu yaklaşımın, ülkemizde popüler bilime karşı bir ilginin oluşmasınada ayrıca katkı sağlayacağı düşünülmüştür.

İşte bu nedenle, bende terminolojik anlamda çok derin ve iyi bir okuyucusu olamasam da, bu alanı yetkin yada amatör meraklı kişilerinden dinlemeye ve uzaktan izlemeye çalışıyor olmuşumdur.

Bu nedenle, etkin bir STK olma yolunda ilerleyen insanolmapaltformu.org un çalışanlarından yakın bir arkadaşımın davetiyle (Eda Yapanar) herkese açık ve son yıllarda popüler olan seminerlerin aksine ücretsiz olarak hizmet amaçlı olarak düzenlenen doyurucu bir etkinliğe katılmamın ardından; Kuantum mekaniği konusunda sizinle paylaşmak istediklerimin birikmişliğinin de etkisiyle ama şimdilik, (elimden geldiği kadarıyla ilk aktarımlarımı) kendisinden çok etkilendiğim değerli hocam (Dr. İrfan Gündüz (Em.Öğr.Üy.)) kanalıyla başlatabiliyorum.

CKM'deki 2 saatlik konferansında, görsellerle ve ilginç gerçek örneksel kavratıcı yaklaşımlarıyla dinlediğimiz, atom altı parçacıklara doğru tatlı bir yolculuğun öyküsünü nasıl kaleme alacağımı bilemeden kısa bir özet niyetiyle yüzyılımıza damgasını vuracak bu konuya girmek üzere yazmaya başlıyorum.

Kuantum alanının boyutsal yanı:
Kuark 10üstü-8 boyut

Atomun yapısı:
e: kuantum s.. tabiri
iter çeker
n kez dener bir tane seçer
aynı şey aynı anda 2 farklı yerde!

Evrendeki birlik (..?..) ilkesi:
içiçelik, kesitirilebilirlik, simetri, düzen..

Örnek deneyler:
Kader mevhumuna ve yaratış inancının bilimsel temellendirilmesine yönelik bakışa ışık tutabilecek bulgular?..

Bir dahaki konferansta görüşmek dileğiyle,

13 Kasım 2008 Perşembe

Spinoza Günleri - Bilgi Üniversitesi

Etkinlik

Kaçırmayın..

http://ileriseviye.org/blog/?p=1183

Spinoza (1.ders) - Gilles Deleuze - Ulus Baker

Çağdaş Fransız filozofu Gilles Deleuze 1972-1986 yılları arasında Vincennes’de verilen derslerdeki metinlerden Ulus Baker’in katkılarıyla yapılan çeviriler kaleme alınarak bir kitap olarak 2000 yılında Öteki-Körotonmedya tarafından yayınlanmıştır. Ağırlıklı olarak Spinoza’dan yapılan okumalarla yapılmış konuşmalar esas kaynaktır.
Burada yapılan çalışma ise bu kaynaktan (zamanla) tırnaksız ve açık tonda “alıntılarla” onların anısına bir derleme özet çalışması yapmaktan ibarettir.

1.ders:Spinoza-Fikir ve duygu

• Filozoflar sadece mevhumları değil, yeni algılama tarzlarını da keşfederler.
Fikrin Nesnel gerçeklik yönü
• Hiçbir şeyi temsil etmeyen düşünme tarzına DUYGU denilecek.
• İstek arzu irade bir şey istendiğini anlatır; istenen şey bir temsil nesnesidir; ama “istemem” bir fikir değil, duygudur.
• Sevmek istediği kadar belirsiz olsun, sevilen şeyin bir fikrine sahip olmak gerekir. Nesnenin mutlaka bir temsili vardır!
Fikrin önceliği - Duygunun indirgenememezliği
• ! Fikrin önceliği olsa bile, fikir ile duygu doğaları (sağ/sol beyin) gereği birbirine indirgenemezler.
• ! Ama, Duygu bir fikri varsayar.
Fikrin Biçimsel gerçeklik yönü
• Ör: Üçgen (fikri)
• ! Fikrin fikrini her zaman kurabilirim.
• Fikrin gerçeklik ve yetkinlik derecesi
• Ör: Tanrı (sonsuz) ve kurbağa (sonlu)
Fikrin İçsel ve Dışsal karakteri:
• İçsel gerçeklik: Fikrin Biçimsel gerçekliği: Kendinde sahip olduğu şey
Ör: Tanrı (sonsuz)
• Dışsal gerçeklik: Fikrin Nesnel gerçekliği: Fikrin temsil ettiği bir nesneyle olan ilişkisidir.
! Her fikir bir şeydir, sadece bir şeyin fikri değil, bizzat kendisi de bir şeydir.
[Spinoza, Ethica, 2. ve 3. kitaplar] - Önermeler ve kanıtlamalarla (matematik) hayatın geometrik portresi –
Fikir ile duygu farkı ?
• Fikirler birbirini kovalarcasına anlık olarak akıp giderler. Bir Algı belli bir fikir tipidir.
• ! Automaton: Biz ruhsal otomatlarız.
• ! Fikirlerdir kendilerini bizde olumlayan.
• Varyasyonlar, değişip durmalar..
• Varolma gücüm (varyasyonu) =Eyleme gücüm
Varolmak=Eylemek
• Ör: A kişisi acı vermişken, ardından gelen B memnuniyet verirse, varolma=eyleme gücümün arttığı gerçeği. Tersi olsaydı, bastırma, engellenme hissi oluşacaktı.
• Terminolojik mi? Gerçeklik mi? (Somut bir şeyler..)
(16. Syf)
Yetkinlik dereceleri
• İçsel gerçeklik yada yetkinlik derecesine sahip fikirler izlencesi.. Bu gezintide varolma kuvvetinin artma-azalma-artma-azalma seyri
Ör: Zor deneyim içinde çiçek açan güzellik
• ! Hem fikirlerle bağdaşmada hem de onlarla arasımızdaki doğal farkta duyguyu (affectus) tanımlayan sürekli varyasyonun melodik çizgisidir.
Duygu
• ! Duygu varolma kuvvetinin sürekli varyasyonudur.
• Bir yetkinlik derecesinden diğerine geçişteki (düşme yada yükseliş) şeklindeki sıçrayış yaşantısıdır.
• Neşe-Keder : Temel tutkular : Artan-Azalan eyleme gücü
Ahlaki-Siyasal bir soruna temas
• Ör: İktidar sahibi insanlar bizi Nasıl kedere boğuyorlar?
• (Despot – rahip arasındaki bağ)
• ! Tebaların kederine ihtiyaçları var onların..
• ! Keder gücün azalmasını içermesi bakımından duygudur.
Fikir ve Duygu tanımı
• İlk ayrımı yaparken, duygunun “hiçbir şeyi temsil etmeyen bir düşünme tarzı olduğu ..” nominal, dışsal bir tanım.
• ! Fikir gerçekliği olan şey, Duygu ise fikirler arası geçiş
• Gerçek bir tanım, o şeyin mümkün olduğunu da gösterir.
Varoluşumuz
• ! Duygularımız, var olma kuvvetimizin sürekli varyasyonudur, ancak bu varyasyon sahip olduğumuz fikirlerimiz tarafından belirleniyorsa.
• ! Varyasyon fikirlere indirgenmiyor. Çünkü bende ki o fikir sonucundan başka bilgi vermez, sonraki fikre göre eyleme gücümü ya arttırır yada düşürür.
Ör: Kaydırak üzerindeki düşüş-yükseliş hareketi
3 tür fikir var: (Artık duygulanıştan söz etmiyoruz.)
• 1. Affectio: Duygulanış fikirleri
• 2. Notiones: Mefhumlar
• 3. Öz fikirler
1. Affectio: Duygulanış fikirleri
• Bedenin bir başka şeye maruz kalışıdır.
• Bu duygulanış, değiştiren bedenin doğasını içerir.
Ör: Kil ve güneş, mum ve güneş etkileşim farkları.
• En aşağı bilme seviyesi bu? Şeyleri sadece sonuçlarıyla yani etkileriyle tanımlayabilmektedir.
Durumumuz
• Nedenler olmaksızın, etkilerin temsillerinden ibaret kalırız.
• Upuygun olmayan (bulanık) fikirler
• Sorma becerisi, felsefenin katkısı
Occursus:Karşılaşma
• ! Karşılaşmalarda bedenlerin, ruhların üzerimdeki etkisi, sonuçları okunsa da; Uyumsuzluğumuzun nedenleri konusunda bilgisiziz?
• Çünkü bu öncüllerinden koparılmış sonuçların bilgisidir.
• Karşılaşmaların tesadüfleriyle yaşarız. Kendimizi ona terk etmişizdir.
Peki nedir bu beden?
..[Spinoza, Ethica, 2.kitap]
• Belli bir hareket ve durağanlık oranının korunması ve sürekliliğidir bireylik.
• Bireylik belli bir hareket ve durağanlık oranı ile tanımlanır.
Karşılaşmalar
• Oluşturucu yada bağımlı oranların karşılaşmalardan etkilenişi
Ör: Kötü bir şey yediğim de yıkıma (çözülmeye) uğratır.
! Benim bireyliğimi tanımlayan karmaşık ilişkiyi yada oranı çözülmeye uğratmıştır.
• Bütün ve parça ilişkileri iç içelik kendini hissettirir.
Ör: Alt bireylikler (Göz-Kafa-Beden)
Kötülük. Kötü nedir?
• Ör: Mektup yazışmaları
• ! Yalnızca bir fikir türünde duygulanış fikirlerine sahip olmaya mahkum kalmak.
• ! Nedenlerin bilgisine nasıl yükselebiliriz?
• Doğduğumuz andan itibaren karşılaşmaların tesadüfine maruz kalışımız.
Descartes’e karşı zorlu bir tepki..
..[Spinoza, Ethica, 2.kitap]
• Anti-Dekartçı önerme:
• ! Düşünen şeyin her türlü kavranışını reddetmektedir.
• “Hiçbir zaman bedenlerin karışımından başka bir şey bilemeyeceğim ve
• Kendimi başka bedenlerin üzerimdeki eylemi ve oluşturdukları karışımlar dışında asla bilemeyeceğim.”
Anti-Hiristiyanlık
• ! Yaratılmış şeyin yetkin oluşuna karşın, günah öyküsü öğretisindeki çelişki.
Hayvanlar veYanıtsız sorular
• Bir beden neye muktedirdir?
• Neler yapabilir?
• Neye gücü yetebilir?
• ! Bir bedenin etkilenme, duygulanma gücünü sadece karşılaşmaların tesadüfleriyle ölçebilecek haldeysek, bilge olamayız.
Farklar
• Ör: Kurbağa ile maymunu ayıran nedir?
• Aynı duygulanışlara muktedir olmayışları.
• Ör: G.Amerika kızılderilerini yok etme yöntemi gripli giysilermiş.
• Duyguların etholojik haritası, hayvanların cinse ve türe ait etkilenimlerinden çok farklı bir şeydir.
+ Düşünme
• Eyleme (varolma, etkilenme, duygulanma) gücümüz sonsuza yükselebilir mi? Hayır. Zorunlu olarak sonludur.
• Altoranlarımız + / -
Ör: Yerel neşe : Gıdıklanma,
Bir keder olan tahrişi de getirebilir.
Ör: Tesbih ile tekrar...
Yeğinlik eşiği:Duygulanma gücünün aşılması (haplar)
• ! Duygulanma gücünü aşmış (yeğinlik eşiği) biri için hiçbir şey iyi değildir.
• ! Yeğinliğimizi bilemedikçe kötü karşılaşmaların riskiyle karşı karşıyayız.
Ör: Aşırı doz:Topyekün bir mahvoluşun aşıp geçtiği bir duygulanış hali.
Felsefe=Ses ayarlayıcısı
• ! Bizi kederli duygularla etkilemek isteyenlerin evrendeki tezgahı.
Eyleme gücü nedir?
• ! Kendini-duygulandırmalar-etkilemeler yada aktif duygular eyleme gücümüze sahip olmamız, tutkular alanından sıyrılıp eylemler alanına geçmemiz.
• Pasif duygulardan nasıl çıkabiliriz?
..[Spinoza, Ethica]
Koşulların hapsedici görünüşünden kurtuluş
..[Spinoza, Ethica]
• Sanki bir tiyatro sahnesi hazırlanmış gibidir.
• “Eyleme gücünün bütün bu sürekli varyasyonlarından geçmek yerine fethedildiği, elde edildiği yerde aktif duyguların olduğundan söz edecektir.”
• Spinoza ahlak yapmaz, çünkü ne yapmanız gerektiğini sormaz, her zaman nelere muktedir olduğunuzu sorar. Etik bir güç sorunudur, ödev değil. Spinoza’nın mutlu hali.. Nietzshe üzerinde bıraktığı etki..
Tutkunun dünyasındayız..
• Spinoza:
• “Henüz eyleme gücünden uzakta, ayrıyım.”
• “Kendi duygularımın nedeni ben değilim, demek ki pasifim.”
2. Notiones: Mefhumlar
• Tümüyle boğulmuş haldeyiz.
• Güçsüzlük dünyasına hapsedilmişiz.
• Ör: Amber - İnter pasif persona
Aşk ve İlişkiler sorunu
• Nedenin kavranılmasına yükseliş
Ör: Strindberg vari bir aşk sorunu; ilişkiler çözülürler, yeniden başlamak üzere, yeniden birleşirler.
• ! Neden bazıları her zaman belirsizce tekrarlanan bir aşk sahnesinde rahat edip yaşayabilirler ancak? Sanki serin bir duş almış gibi çıkarlar oradan.
Ortak mefhum
• Soyutlama yok, en az 2 bedende olan hem bütüne hem de kısıma ait olan fikirdir.
Ör: Hareket ve dinginlik bütün bedenlere ortaktır diyebileceğimiz mefhumların nesneleridir.
Bizi hep karışımlara mahkum eden şeylerden nasıl kurtulacağız? Kederle yada neşeyle:
Keder, Endişe
• Keder, sizi zeki kılmaz. Hapı yutmuş demeksinizdir.
• Endişe hiçbir zaman zekanın yada kültürel bir hayatın oyunu olmamıştır.
• ! Ortak mefhum yaratabilirseniz, bir şey anlamış olursunuz. O zaman düne göre daha az aptalım..
• Spinoza rasyonalist gibi düşünmüyor. Eğer bir fikriniz varsa, kuşkusuz başka fikirlere de sahipsinizdir.
• ! O Aklı başında olmanın veya bilge olmanın bir oluş sorunu olduğunu düşünür.
(37.syf)
Eşiklerimiz
• Kimse kendi duygulanım gücünü aşan bir şeyin iyi geldiğini hiçbir zaman söyleyemeyecektir.
• En güzeli hep sınırlarda yaşamaktır.
• Bir sevinç sınırı varsa, keder sınırı da vardır.
• Çirkin ve Görelilik
Ör: Sinek – insan
• Etkilenme gücünü aşan bir yeğinlik kötüdür.
İlişkiler
• Hangi düzlemde birleştiklerini bilmek lazım.
• Kainatın kudreti
• Bir neden olarak kainatın tümü olan Tanrı, doğası icabı evrenseldir.
Bir Mevhum fikri oluşturma
• Beni etkileyen şey ile ben hangi bakımdan birbirimize uyuyoruz?
• Genel olarak insanlar hep mutsuzluklarının toplamını yapıp dururlar.
• Nevrozun ve depresyonun başlangıç noktası.
• Spinoza tersini söyler:
• Kederleriniz toplayıp durmak yerine,
• Sizi gerçekten ilgilendiren Yerel bir sevinçten başlayın.
Ortak mevhumun inşası.
• Yerel olarak alan kazanmak
• Sevinci yaygınlaştırmak
• Bu bedenin artık bizimkine uymadığı noktadan itibaren, ortak mevhumları oluşturacağız.
Ör: Çan eğrisi
Felsefe ve Hayat
• Nedenlerin bilgisine geçiş
• Hayata dair bir meditasyon
• Bir bedenin yorulduğu ölçüde kötüyle karşılaşma olasılıkları artar.
• Ölüm
Kabul ve red
• Palyaço: Yaşlanmayı kabul etmeyen bir tiptir.
• Tersten Palyaço: Çok hızlı da yaşlanmamak gerekir.
• Ör: Su kayağı numarası-Seyircileri rahatsız eden gösterilerden..
• Hayata yapışmak iradesi de değil..
• Leibniz: Gammazcı
• Tutkuların dışına çıkış ve eyleme gücü kazanış
• Ortak mevhumlar soyut değilseler kolektiftirler.
3. Öz fikirler
• Bir tek Spinoza ulaşmıştır.
• 2 yada tüm bedenlerin nerede uyuştuklarını anlama sorunu
• Bireysel olanın tüm evren oluşu anı:
Ortak mevhumları tanımlayan
İç uyumların ötesinde
Tekil özlerin varlığı
İlişkiler
• Beni karakterize eder.
• Özüme tekabül ederler.
• Fakat onunla karışmazlar.
• Bedenimin uzamda yer tutan parçalarının,
• Hareket ve dinginlik içinde bir araya geldikleri kurallar.
Öz ve Hayat
• Tekil özse bir kudretlik derecesidir.
• Yeğinlik eşikleri: Doğum ve ölüm arasındalık
Tanrı ve İnsan
• Mutlak olarak sonsuz kudret
• Yeğinlik eşiklerindeki farklılıklarımızlayız.
• Özlerin dünyasına geçiş
• Her durumda biri bilinmeden ötekiler de bilinemez.
• Tüm özler ancak ilişkileri içinde bilinirler.
Uyum
• Kendinize yönelik sevginiz,
• Tanrı sevgisidir.
• Bu mistik doruk noktasında artık,
• Yalnızca biçimsel olarak değil,
• Yetkin bir biçimde kudretinize sahipsiniz.

6 Haziran 2008 Cuma

Kaos Teorisinden Analitik Din Felsefesine Doğru Bir Yolculuğun Öyküsü

Sohbet

Yanı başımdaki felsefe okur ve düşünürleriyle buluşma olanağı yaratan bu siteyi açtığıma, ilk kez diğer sitelerimdem çok daha gerçekçi olacağını şimdiden görebildiğim bir mutlulukla, bu kadar seviniyor olmamın heyacanı ile; başlıktaki konuya merak duyanları da bir an önce aydınlatacak şekilde; yeni geliştirdiğim belki de özgünleşecek bu türdeki (sohbet -dialog- notları) yazımın şimdilik giriş kısmını vermekle yetinerek öncelikle; ona bir şekilde kaynak ve hatta sebep olan yaratıcısıyla olan, önceden tanışmışlığıma karşın, yeniden onu tanıma şerefine nail olduğum bu sohbet sonrasında; arkadaşımı sizlere de tanıtacak olan, bu yazımında ilk parçası sayılabilecek şu ön okuma kaynağını zaman kaybetmeden vermek gereğini (bu kadar geciktirmiş olmamın affına da sığınarak) hakkıyla yerine getirmek ve sonra da sizlere birazcık zaman tanımak istiyorum. http://kaotikzamanlar.blogspot.com/

Bir hafta bekleyemeden "Analitik Din Felsefesi"ne buradan devam etmek üzere, işte size beklediğiniz metinler..

Teşekkürler, Serhat Erdem: http://neakilla-neakilsiz.blogspot.com/

Herkese iyi okumalar..

29 Mayıs 2008 Perşembe

Varoluşcu akım ve Nihilizm

Oyun

Dün akşam festival kapsamında AKM'de oynanan aşağıdaki oyun ve eşsiz metni, Varoluşcu akım ve Nihilizmin birbirini aşan farklı boyutlarını bize getiriyordu.

Başkaldırının görünmez iktidarlara karşı duramayışı ve o yüzden de nasıl olupta hayat bulamadığı konusu, tarihsel izlerinden (ve bu günkü benzer örneklerinden) yeniden hatırlanırken; insan oğlunun zavallı hallerine çözüm yollarının da, ancak hangi ortak düşüncelerden nasıl geçip/geçemediği konusunda, hiç unutulamayacak tartışmaları çarpıcı bir şekilde yeniden gündeme taşıyordu.

Yönetmene, misafir oyuncularımıza ve tüm ekibe teşekkürler..
http://tiyatroda.blogspot.com/2008/05/caligula-ammtaz-taylan.html

15 Mayıs 2008 Perşembe

Nietzsche

Kendi alevlerinizde yanmaya hazır olmalısınız:
önce kül olmadan kendinizi nasıl yenileyebilirsiniz ?"

Dizeleriyle Nietzsche: http://siirlerden.blogspot.com/2008/06/nietzsche.html

14 Mayıs 2008 Çarşamba

Varoluşçu felsefe - Martin Heidegger

Haber
Oyun

Martin Heidegger'in varoluşçu felsefesi ile derinleştirilebilir bir oyunla karşı karşıyayız.
http://tiyatroda.blogspot.com/2008/05/striptiz-mrozek-i-km.html

İyi seyirler.

12 Mayıs 2008 Pazartesi

Düşünür ve Sanatçılarla geçen bir hafta

Özet

Felsefe tarihine göndermelerle Deleuze ile başlayan dönüşümü, farklı düşünürlerin gözünden okuyup değerlendiren konuşmacılar sayesinde, kimimiz felsefeye doğru bir temel okuma pratiğine giriş yaparken, kimimizde çelişkileri ele alışlarıyla hem düşünürleri hem de sanatçıları verdikleri eserler zincirinde yeniden gözden geçirme fırsatı yakalamış oldu.

Biraz rahatlamak için belki şunları söyleyebilirim:
Hayatın biraz kasfetli yanlarına bulaşmadan edemeyen Batı felsefesi içerisinde yüzerken, yine doğuyla olan temasımızı yitirir gibi hissettik kendimizi. Vücut yerine beden kavramıyla soyutlamayı hissettiren ayrıştırıcı bakış açısının yarattığı parçalılık içinden bir türlü kurtulamayıp, hayatın bütünlüğüne karşı neredeyse yaşamaktan zevk almaktan kendimizi alıkoyan bir düşünceler silsilesiyle boğuşmadığım değil hani.
(Okullarda derme çatma verilen Tasavvuf felsefesiyle büyüyüp, yoğrulduğumdandır belki..)

Tabii kestirmeden konuyu bağlama niyetinde değilim ama yine de, kendime okuma zinciri inşa ederken, mecburen o yapılmaması gerekenlere sapıp, aşırı seçmeci davranabilirim.

İşte felsefeyi de bizde iyice zor kılan ve kenara iten bu indirgemeci tavırlarımlarıma alışkın olan, şartlanmış toplum insanı olmaktan öteye bir türlü geçemeyen ben .. ;

yine kendime başka gecikmeler yaratmış olacağımı er geç farkettiğimde iş işten çoktan geçmiş olsa da, zaman kaçacakmış gibi kovalamaktan kendimi bir türlü kurtaramıyor olacağım galiba ?..

Kaynaklara dalış öncesi bir liste
(çıkaracak olursak; kimler öne çıkar derseniz?)

Öncelikle Nietzsche atlanılamaz derim.
Sonra Sipinoza ile devam eder,
bu konferans dizisine tekrar gelebildiğimde de
zaten Deleuze ile yeniden işe başlamak gerektiğini farkederim.

Derken, Antonin Artaud ile belki sanata doğru bir sıçrama gerçekleştirmeye can atar ve
b
u dizide adı geçen sanatçıları kendi içinde değerlendirmek mümkün olabilseydi;
sıralamasını meraklarım doğrultusunda yeniden yapar bulurdum kendimi..

Felsefe tarihi için adı geçebilecek (Descartes, Kant, Aristo, Hegel gibi) daha pek çok isim var tabii, onlar içinde yazılar arttıkça ara ara kavramlar dizininde gezmem gerekir derim.

Bilim felsefesi gibi merak ettiğim başka alt konulara da bir gün tekrar uğrayabilirsem, belki zaten Aristo'dan bu güne yeniden bir yolculuk yapmam mümkün olacağından, şimdilik burada durmayı yeğleyebilir, başka bir etkinliğe kadar bu konuyu rafa kaldırmamaya özen gösterir olmayı dilerim.



Bir Beden ne Yapar? - Sipinoza - Ahmet Soysal

Konferans(lar)

Ulus Paker'e ithaf edilen konuşma

11 Mayıs, Pazar: 18.30

"Sipinoza: Bir Beden ne Yapar?"

Konuşmacı: Ahmet Soysal

Ali Akay'ın konuşmasını ne yazık ki izleyememiştim. Belki bir dinleyici metni ya da kendi makalesi çıkarsa burada yayınlamak üzere beklentim sürecektir.

Bu metin hk.da ön açıklama:
Ahmet Soysal'ın (
AS:) yorumları
ve aktarımları..
(D:Dinleyicilerin çeşitli ortak yorumlarıyla son konuşma metni)

..

(İlk yarım saati kaçırarak katıldığım konuşmada, henüz konuya giriş öncesi dinleyiciye verilen bir çerçeve içinde konuşmanın ön hazırlık aşamaları yeni bitiyordu.)

Deleuze: Bir vücut ne yapabilir?

Sipinoza:
Hakikatın araştırılmasına yönelmiştir.
Nitelemeler: AS:Biraz Bukelemun gibi bir hali de var.
Araştırmalarının özelliği: Upuygun fikirler ile upuygun olmayan fikirler eksenli

2 öz nitelikten* (uzam ve tin) biri olarak sürekli vücut sorusuyla karşılaşıyor.
Bu ikili birbirlerine izin verdikleri kadar bazen paralel bazen de gerginlikler içinde (kapışarak) var olabiliyorlar.
* Tin=Akıl(tinin kipidir.)=Hakikat=Bilgi=Tanrının anlayışının sevgisi=3.tür bilgi
Uzam=Vücut (uzamın kipidir.)


Sonunda vücut tanrısal bilgiye emenet edilmiş gibi bir yere varıyor.
(D:Bir yandan bu konferanslardaki felsefik yaklaşım örneklerinde Hiristiyan öğretileri ve bakış
açısının yani "insanın doğuştan günahkarlığı hakkındaki" baskın yargıların hakimiyeti hep hissediliyorken, diğer yandan aklımıza bizde ki Tasavvufi düşünceden Hallaçi Mansur geliveriyor.)

Ethica 2.bölüm: Vücut temellendirilir..
İçkinlikte vüzudun statüsü ne? Alt derecede mi?

Vücut en üstte, ağırlık merkezinde ama bu yönelim değil, bir de gidiş var.
Hızlı gidişin ağırlık merkezini çökertmemesi lazım,
ağırlığında hıza engele olmaması tabii.

Hangisi olursa olsun bu öz nitelik kiplerinin (Uzamsal x Düşünsel) nedeni tanrıdır. (doğadır.)
Tanrının entellektüel aşkı : Ebediyet

Nasıl tasarlayacağız, Tanrıyı?
Uzamsal yada düşünsel kipleri belirleyen uzam veya düşünce olarak tasarlanmış Tanrı..
Bir vücut ne yapabilir? sorusunun başı da buradan başlıyor, işte.

Vücudun nedeni, düşünce düzlemi olan bir şey değil.
O zaman nasıl anlayacağız? Çünkü biz düşünce ile anlarız..

9.önerme
Vücudu belirlediği anda artık Tanrı sonsuz olmuyor.
Yani sonsuz olmadığı anda vücut beliriyor.
Tanrı fikrine vücut kısıtlama getirir.
Doğanın düzeni içinde vücut bir şey yapıyor. (!)

İnsan fikrinin araştıran nesnesi vücuttur.
Uzamın fiilen var olan belli bri kipi ve başka birşeyde değil.
Fikir var ama vücudun fikri:Fenemolojik, ampirik

19.önerme
İnsan zihni vücudu bilmez.
O, vücudu upuygunsuz algılar.

A.S.: Bilgiye yönelim ile Ethika'da vücut sorusu birleşiyor.
Duygulardan vücudun etkilenimlerini anlıyorum.

Duygu=Karma bir şey

Vücut var, bir de İde var.
İkisi birden ayrı değil.
Güç dereceleri var, inip çıkarak değişen..
Bu Deleuze'deki gitgelleri de açıklayabiliyor.
Eyleme güçleri değişkenliği hakim..
Eyleme gücü "Bir vücut ne yapabilir?" sorusunu aşıyor.
3.kitaptan sonra Eyleme gücü konusu başlıyor.

3.bölüm - 2.önerme
Ne vücut zihni düşünceyi belirleyebilir,
ne de zihin vücudun hareketini yada hareketselliğini yada eğer varsa herhangi birşeyini
belirleyebilir.

Ünlü skoryumda "Vücut ne yapabilir?" deki ön yargıyı kırmaya çalışıyor.
Hiç kimse şmdiye kadar
"Vücut ne yapabilir?" sorusunun yanıtını belirleyememiştir, öğretememiştir de..
Vücudun yapısı ve bütün işlevlerini belirleyecek kadar bilememiştir.

Vücut ve ruhun paralelliği..

Deleuze:
Eyleme gücünden hareket ediyor..
Sipinoza:
Daha çok vücutla ilgili..
Hayvanlar ve uyurgezerlerle ilgili ilginç örnekler yakalıyor.
Düşüncenin etkin olmadığı becerili eylemler..
En büyük eğlencesi böcekleri kapıştırması
A.S.: Onlarda tahmin edemediği bir şeyi görüyor.

Amprik düzelemdeyiz.
Pozitivist olarak Descartesçi çizgideyiz.

Acaba vücudun yapısının bir gün bilinmesi mümkün mü?

Ne yapabildiğini belirlemek saptamak mümkün olacak mı?
"Şöyle işleyerek, şunu yaptı?" denilebilecek mi?
Terslik yapmak için bu soruyu soruyor?
(Vücudun ansızın öne çıkarılması için.)
Zihnin eyleme gücü (?) ..

4.bölüm

Hakikate yömnelim belirlendikçe, Tanrının sevgisinin doruğa çıkışı ile vücut konusu kaybolsa da yine beliriveriyor. (2.bilme türü)

(3.bilme türü)
Zihin öyle yapabilir ki, .. (Berksoncu yaklaşım: imge: alıgılanılan nesnenin kendisi)
İmge fikri Tanrıya bağlanabilir. Bilme selameti var burada.

22.önerme
Tanrı da insan vücudunu ebediyet türünde ifade eden bir bilgi var.
Vücudun özünü kendiliğinden anlamlı kılan..

3.bölüm 2.önerme
Tekrar ansızın vücutla ilgili ..

29.önerme
Hiç bir şey kanıtlamıyor, sanki işkence yapıyor gibi..

5.kitap 39.önerme
Ne kadar eyleme muktedir bir vücut var ise, o kadar ebedi bir aklı vardır.
Vücudun bilmediğini söylediği iyi/kötü eylemlerine göndermeler..

Sonuç

Vücut yönetiyor aslında..
Ama aklımızı değil sadece..
Baskı kuruyor, bu da iyi bir şey.. Bizi ebedi yapıyor..

*

(Bundan sonra A.S konuşmasını tamamlayıp, sorulara zaman bıraktı..)

Ali Akay: Deleuze'e eleştirel yaklaşımla Ahmet Soysal'ın Sipinoza ve Ethica yorumlarını dinledik diyerek sorular beklenildi.. ve A.S. yanıtları..

Sorular Yanıtlar

1. Yetersizlik fikrinden toplum doğuyor. Bu bir çelişik değil mi?

Bu sorunsuz bir paralelizm değil. (Örnek: İbni Sina ve Farabi arasındaki gibi)
Çelişkiler var, anlama çabası bırakılmıyor.

Hegel Sipinoza hakkında hem över, hemde şurada saçmalıyor der.

Büyük düşünürlerde çelişki varsa, herhalde Onlar bunun farkında olmalılar.
Belli bir stratejileri vardır. Sipinoza çok irdelenmiştir!
Zaten Bilginin yönelimi de o 3.tür bilgiye gitmek zorundadır.

Vücut teması başta sert iken zamanla yumuşuyor.
Sona doğru acı acı bir kahkaha şeklinde geliyor. (Feci bir gülüş)

Toplumsal yapıda tinselin rolü önemli.
Çok fazla hayallere kapılmayalım, insan ne olduğunu bilsin.
Duygunun ağırlığının farkında olup, hayallere kapılmadan, bir toplum kurabiliriz.


2. Felsefe ve Matematik ilişkisi ?

Sipinoza Geometrici
Galileo ile başlayan devrin adamı ama stokastik (rasgele) bir dille yaklaşıyor.
Bazı matematikçilerin bile tanımadan önce yanından geçmeye korktukları biri.
"Casus mu acaba?" şeklinde sorular.. Tabii çok şey soruyor?..

Descartes (marjinal) Kartezyenci

Yüzme de bir bilme türü..

Sipinoza ağ (topolojik matematik ile) kuruyor, öyle ki kimi nereye düşüreceğini hesaplamış, kıvrımlar, uzam, hassas noktaları olan.. Sinek nereye düşer..
Sadece söyleceğini söylemek için.. Matematik ile çok uğraşmıyor..

İÇKİNLİK (FELSEFENİN ÖN KAVRAMLARI..)

Hakikatin araştırılması
(Beckett'in en sevdiği konu)

Şaşırtıcı temel provakasyonlar

3. Benzetme : "Denizin salgaları yıkıma da sebep olabilir, ama ondan fayda da sağlanabilir."

Nietzsche : "Eylem kudretiniz ne, tüm bizi kedere bulamak isteyen iktidarlara karşı?"

Deleuze ikisi (Nietzsche ve Sipinoza) ile brişey yapabilmiş.
Ama birini alınca diğerini de almış olamazsın, bu putperestlik olur, Felsefe tarihine aykırıdır.
Hepsini ayrı ayrı okuyun.

4. Bedenin Tanrıyı sınırlaması, sonsuza giden parçalar, ilikiler..
Karşılaşmalar, Birleşimler ... Neşe ve Keder..
Olumsal (umut gibi) kavramlar dışarıda bırakılıyor..
Güç ilişkisi çıkıyor..

Marksist okumalarda mümkün tabii.
Sipinoza'nın Liberal, anarşist felsefenin önünü açtığı da söylenir..
Marksistlerde boşuna yanılsama içinde değiller..
Ama Atomistte değil, maddeci olur o zaman, ..
Descartes zamanında da o Atomistler var, öyle okumak yetmez.

Şaşırtıcı bir maddeciliği var.

5. Felsefe tarihinde Deleuze'e kadar hep aynı kavramlar karşımıza çıkıyor.
(Descartes, Kant, Aristo, Hegel'e kadar..)

Deleuze: "Felsefe kavramlar yaratmaktır."

Düşüncceleri Metafizik mi, Soyut mu kalıyor da bir yere varılamıyor?

Deleuze felsefeci, siyaset düşünürü değil, indirgeyemeyiz bu kadar..

Ama her düşünürün bir siyasi görüşü vardır!
..

6. Doğu dinlerinden etkilenmiş midir?

Arap dünyası ile ilişkiliymiş.
Kitaplığı var, çok okuyan biri..
Garip bir parıltısı, bilgi coşkusu var, mistik değil.

Matematik değilse nasıl bir bilgi diyeceksiniz.
Belki kısır döngü..

7. Deleuze intihar etmiş?

1/3 ciğerle yaşamış, sonunda dayanamamış aslında!..

Uzun bir maraton daha yine bitiverdi...
Saygılarımla,


Kaynaklar

Baruch Sipinoza

Ethica Ordine Geometrico de Monstrata.
"Geometri Yöntemine göre kanıtlanan ve beş bölümden meydana gelen etik) Sipinoza'nın temel yapıtıdır.

René Descartes

Berkson's paradox

Frederich Hegel


İbn-i Sina

Farabi

Galileo

Friedrich Nietzsche

Immanuel Kant

Ulus Paker

Sözlük

Tin=Akıl(tinin kipidir.)=Hakikat=Bilgi=Tanrının anlayışının sevgisi=3.tür bilgi
karşıtı
Uzam=Vücut (uzamın kipidir.)


Stokastik : Olasılıklı oyun, Rasgele

Formel disiplinler
- Mantık
- Matematik

Amprik bilimler
- Fiziksel bilimler (Fizik, Kimya, Astronomi vb.)
- Biyolojik bilimler (Zooloji, Botanik, Genetik vb.)
- Davranış bilimleri (Psikoloji, Sosyoloji, Ekonomi vb.)

Teori (Kuram)

Fenemoloji

Saygıyla anılanlar
Ulus Paker

11 Mayıs 2008 Pazar

Bedenlerin Dramatolojisi - Bene ve Shakespeare, David Lapoujade

Konferans(lar)

08 Mayıs Perşembe, 18.30
• "Bene ve Shakespeare : Bedenlerin Dramatolojisi"
Konuşmacı: Jean-Paul Manganaro


Tam izlenemeyip kacirilmis konusmanin, sadece kisitli bir zaman dilimindeki izlenimle edinilmis notlari (dis kaynaklardan gelebilecek notlarla) zamanda tamamlanmaya birakilmistir:

Bene tiyatrosu

Guc arayislari ve dramatik gerceklesmeler

Anne ile edinilmis gucler orneginde:
Napolyon (ve simdilerde Sarkozy?)
Cumhuriyet ve anne bezetmesi

Psikodramatik narkoz
Cocuklugun buyusunun tiyatro ile bagdastirilisi

Resmiyetler tiyatrosuna meydan okuyus.

Aktor tum zorluklar birligini denetleyerek, kendinin seyredilir hale getirir.

Elizabeth donemi..

Feminist yaklasim..

`Tarih elversilidir, erotizm aslinda zayifliklarin temsilidir.`

Sanat - Erotika estetik bir olgudur.

`Bizi cagiran kadinsi olandir, ama ben eminen degilim.`
`Tersine donmus olani degil, farkli oilani..`


Shakespeare

Othello

Kadinlarin hayalet olarak var kilinislari..
Disiligin eksikligi..
Kadin oyle sahnesel boyuta sahip degil,
sozlerin gorsel yorumuna indirgenmis durumda.
Oyuncu kendi isigi ile aydinlanmaktadir.

Son

Saheserleri (yeniden) izlemeyi de ihmal etmeyin..

Kaynaklar

Carmelo Bene

William Shakespeare

Tahammül Edemeyen bu Beden - Samuel Beckett

Konferans(lar)

09 Mayıs Cuma, 18.30
• "Tahammül Edemeyen bu Beden"
Konuşmacı: David Lapoujade


1 saat gecikmeli katilsam da, unutmayacagim anlarin (paylasimlari) icinden alinan notlar oldu:

Tanri hk.da yorumlar:

Artaud kendi bedeninde Tanrinin saldirisina ugramisligindan soz ederken,
Samuel Beckett silik komik bir bedenden yola cikar ve sunlari soylemistir:

Metafizik yetersizlik izinden Tanri algilanmaya calisirken,
O`na `yaptiysa da onemsiz` yorumlu bir gozle bakiliyor.

Ornek fikra : Tanri ise dunyayi 7 gunde yaratmisken,
bir Terzinin pantolunu gunlerce dikemeyisi alaya alininca,
Terzi `bir su dunyanin haline bak, bir de diktigim pantolona..` diyor.

Yani dile ve harekete son verme cabalari gibi,
O`da bir nevi `alay nesnesi` kiliniyor..

O bir turlu bitmek bilmeyen
Bedenlerin ve Seslerin
en son asamasina gelebildigimizde
belki ..
(o an da cok uzakta gozukuyor..)

Samuel Beckett niye dayanamayan bedene variyor?

Tanri da yorulabilir.

O yaratti ise,
Biz de bu noktaya varmissak, .. ?

Peki, Tanri yaratmadan once ne yapiyordu?
Sanki, O`nun yorgun, bitis faaliyeti gibiyiz.

*

Hastalik hk.da yorumlar:

Delueze ve verdigi ornekleri, Klinik Sizofreniden ayri bir surec olarak ele alabiliriz.

Normal insan her turlu hastaliga sahiptir, deli ise sadece tek bir hastaliga..

Kendi patalojimizin sundugu olanaklari saglikli iken, belli bir ihtiyatla arastirabiliriz.
Biz ise sadece tahammul etme sinirinda kalabiliyoruz, cunku onu asarsak olum v.b. zorluklarla karsi karsiya kalabiliriz.

* *

Soru>
Dahil eden ayrismalar..

Organsiz beden, zamanin akis haline getirilmesiyle mi mumkun ?

Yanit>
Amprik zamandan hersey once ve sonraya gore ayrisir.
Anlatici (aktarici) mantiga gore calisir.

Organsiz beden de ise, bir zamansallik vardir ama amprik degildir,
Deluze ona askinlik der.

Ornek:

Tamamen lafta kalmiyorsak,
ayni anda her ikisi birden (asik ol/ma/ma) olanaksizdir.

Ancak sirayla gerceklesen siradan zaman dilimlerinde gecebilen ask hikayeleri ile aski biliriz.

Halbuki ayni anda her ikisi birden vardir bu yuzden de yasanabilirdir,
(boyle de olabilir),
(bu kavrayisla karsilastirilinca anlatimin nerelere varabiliyor olusu onu ilginclestiriyor!..)

Asik olus ve ondan vazgecis anlarinin sikismasi:
`Ayni zamanda farkli duygulanimlar..`

Ozel hikayelerden tamamen bagimsiz
her ikisinin de bir arada oluyor hali..

Marcel Proust `Kayip zamanin pesinde`
`Hayatimin 10 yilini tipime uygun olmayan biriyle gecirdim.

* * *

Bir olus tipolojisi:

Artik olmak..
Hala olmak..
Olmaya devam etmek..

Bu celiskilerin birarada varolmayi surdurmesi halinde,
Olayi kendi mantigi ile ele alirsak,
Celiski olmaktan cikacaktir.

Ama kronolojik zamanda ise celiski yeniden belirir,
cunku olaylar ayni anda gerceklesmemislerdir.


* * * *

Son

Sizleri simdilik
zamana birakabildigim bu kisa izdusumler ile
basbasa birakiyorum..

(Merak edenlere zevkle arastimalar icin onerilerim:)
Kaynaklar>

Samuel Beckett

Marcel Proust

8 Mayıs 2008 Perşembe

Deleuze'un Artaud'su - Antonin Artaud - David Lapoujade

Konferans(lar)

07 Mayıs Çarşamba, 18.30
• "Deleuze'un Artaud'su"
Konuşmacı: David Lapoujade

1960-70'li yılların Fransız felsefesinden esintiler icinde bir yolculuga hazir misiniz?..

Antonin Artaud felsefeyi sorgulamıştır,
onunla felsefedeki kenar noktaların merkeze kaydığı görülür.

Bu arada bilmeyenler için, Antonin Artaud'un şizofren olduğunu belirtelim.
(Çılgınlığına paralel eserleri.. merak uyandırıyor değil mi?.. )
Eşsiz güzelliğe sahip (siyasi, şairane, düşünsel) eserler yaratmıştır.

Peki eser nereden başlıyor? .. Çılgınlık nerede duruyor? ..
Anlam ne şekilde bölünüp, dağıtılıyor? ..

Yoksa, mantıksızığın ve sessizliğin sınırında mı? ..

*

O, 3 farklı açıdan Gilles Deleuze hakkında değerlendirmelerde bulunmuştur:

Bu konuşmanin metnine yakaladığımız kavramlar üzerinden giriş yapalım:

1-
Farklılık, tekrarlama

2-
Mantık, Anlam ve anlmasızlık,

Elek beden, Dühul olma, Şizofrenik beden, Organsız beden,
Duyu dili, Eklemsiz dil,
Antiyotip
Organizma

3-
Arzunun içkinleştirilme planı

Bu 3`lu kısmı şimdilik hızlıca geçtik,
diğer merakları giderelim,
sonra (?: #1 nolu-eklerimizle .. ) buraya döneriz.

* *

Konuşma İçinden Seçme Bazı İfadeler:

Saflığa doğru hareket eden, oluşmakta olan beden..

Düşünmek yaratmaktır, ama yaratmak öncelikle düşünmektir.

Düşünce her zaman mevcut olan bir kadına benzetilemez.

En çok düşünmemi sağlayan, henüz düşünmemişliğimdir.

Sınırlarımıza ulaşınca, herşey mümkün hale gelir.

Bedenin örgütlü organizmal yapısını yok sayıp, tek başınalığı üzerine yoğunlaşmak gerekir.

Arzu eden makinalar..

* * *

Sorular üzerine gelen yanıtlardan seçme bazı ifadeler:

..
Vahşi paranoya her türlü arzuyu yok edebilir.

Katotonik hareketsizlik

Bu kisima da sonra (?: #2 nolu-eklerimizle .. ) buraya döneriz.

* * *

Kaynaklar: (Düşünür, Filozof, Sanatçı)

Samuel Beckett

Friedrich Nietzsche


Jacques Derrida


Gilles Deleuze


Michel Foucault


Baruh Sipinoza


Gérard de Nerval


Dionisos

..

(İsimlerdeki hatalar henüz düzenlenmemiştir.)
(
Jack Riveler
Nerval
Rusel
Louis Carodla
Apollo
Kuali
)

* * *


Kitaplar:

Deleuze makaleleri, 2 cilt, Bağlam`dan cikacak!

Alice Harikalar Diyarı


* * * *

İlgili olabilecek teoriler:

Feminist teori

7 Mayıs 2008 Çarşamba

Başlarken - Beden - Gilles Deleuze

Konferanslar
Aksanat

Beden ile buradan ilk yola koyuluşumuz, Aksanat etkinlikleri parelelindeki bu konuşma dizisiyle birlikte gerçekleşmeye başlıyor..

Atlanmış olduğu sanılmaması gereken bir alanı (felsefe) var etmeye çalışmak bize düşmezdi tabi, ama görünen o ki; bir çok felsefeci (kısmen bizim gibi) farklı alanlara dağılmış her halde..

http://cumhurkocalar-dans.blogspot.com/2008/05/bedene-bak-yaklamlar-ve-sanatlar-gilles.html

Konuşma metinlerini dinlerken aldığım notları, zaman zaman benzer yaşamlarımızdan da esinlenerek elimde olmadan, biraz da yorum katarak sizlere ulaştırmaya çalışacağım.

Bu metinler ancak burada, yani kendi (felsefe) yuvalarında canlılık kazanabilecek kadar güç toplayabilirler, o yüzden duyarlı bir zaman ve mekan kavramı içinde hep yeniden ele alınmak üzere onlara burada nefes verilmeye çalışılacaklardır.

Her ne kadar beden konusundaki tüm metaforlar ve tartışmalar, çağdaş dans alanı(mız) ile yoğun bir şekilde paylaşır olsa da;
söz, kelime ve anlam ağırlığını ancak bu sayfalar kaldırabilecektir.

Aslında doğaçlamalar sitesi de, bu çalışmaya zemin hazırlayan pratik kaynaklardan biri olarak, kendi başına soluk alıp verecektir, fakat felsefi alt yapısı için buraya uğrayıp, diğer derin yaşamlarla da buluşma olanağına her zaman muhtaçtır.

Ayrıca tabii her zaman ki gibi yıldızların yaşamlarından çıkmış nadide eserlere göndermelerimiz de olacaktır, yani (durmadan) okuyanlarla paylaşacak daha çok şeyimiz var.

Tekrar Hoşgeldiniz..

Popüler Yayınlar

Kitaplar Yazarlar Okuma Yorum Özet Yayın Kütüphane Kaynak Cumhur KOCALAR İSTANBUL TURKEY

Psikodrama Grup Terapi Psikoloji Okul Eğitim Tiyatro An Felsefesi Cumhur Kocalar İstanbul Turkey